PARADA SAHTECİLİK SUÇU VE CEZASI
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ‘’Kamu Güvenine Karşı Suçlar’’ başlıklı 4. Bölümünde 197. Maddede parada sahtecilik suçu ve cezası belirtilmiştir. Buna göre; memlekette veya yabancı ülkelerde kanunen tedavülde bulunan parayı sahte olarak üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle sokan kişi hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. Sahte parayı paranın sahte olduğunu bilmesine rağmen kabul eden kişi ve sahteliğini bilmeden kabul ettiği parayı bu niteliğini bilerek tedavüle koyan kişi de 5237 Sayılı Kanun kapsamında cezalandırılır. Parada sahtecilik suçu, halk arasında ‘’Kalpazanlık’’ olarak da anılır.
5237 Sayılı Kanun’un 197. Maddesinde yer alan Parada Sahtecilik Suçunun faili herkes olabilir, mağduru ise kamudur dolayısıyla bu suç kamu güvenine karşı suçlar kategorisi içerisinde yer alır. Parada sahtecilik suçu; niteliği gereği seçimlik hareketli bir suçtur. Madde metninde belirtilen tedavülde bulunan parayı sahte olarak üretmek, ülkeye sokmak, nakletmek, muhafaza etmek ve tedavüle sokmak fiilleri suçun seçimlik hareketleridir. Parada sahtecilik suçu, salt hareket suçu olmakla birlikte suçun işlenebilmesi için dış dünyada bir neticenin meydana gelme şartı aranmaz. Yine sahte paradan menfaat elde edilmesi de, suçun oluşumu bakımından şart değildir.
Parada sahtecilik suçunun konusu paradır. Para; değiştirme aracı veya değer ölçüsü olarak kullanılmak üzere devlet tarafından bastırılan maden ya da kâğıt parçası olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda paranın madeni ya da kâğıt para olması veya milli ya da yabancı para olması arasında fark yoktur. Suçun konusu paranın, suçun işlenmesi bakımından tedavülde bulunması gerekmektedir. Bu nedenle; tedavülde olmayan paralar yahut antika özelliğine haiz paraların sahte olarak üretilmesi ancak dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilebilir.
Kanunda belirtildiği şekliyle parada sahtecilik suçu ancak kasten işlenebilen bir suçtur. Dolayısıyla bu suç, taksirle işlenemez. Paranın sahte olduğunu bilmeksizin teslim alan şahıslar hakkında suçun manevi unsurunun eksik olması sebebiyle cezai müeyyide uygulanmaz. Parada sahtecilik suçu, kamu düzenine ilişkin olup şikayete tabi değildir; suçun soruşturma ve kovuşturması resen yapılır.
Sahte paradan söz edilebilmesi için, üretilen paranın sahteliğinin ortalama zekâya sahip bir insan tarafından beş duyu organı aracılığı ile algılanabilir olması gerekmektedir. Paranın sahte olduğunun kolaylıkla anlaşılabileceği durumlarda sahte paranın varlığından söz edilemez. Sahtecilik fiili; hileli eylem ve işlem ile kamu güveni veya kamu menfaatinin ihlaline yönelik yapılan bir işlemi ifade eder.
Para ve kıymetli damganın belirli araçlarla üretilebileceğinden bahisle kanun koyucu, paralar ile kıymetli damgaların üretiminde kullanılan alet veya malzemeyi izinsiz olarak üreten, ülkeye sokan, satan, devreden, satın alan, kabul eden veya muhafaza eden kişileri de hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırmaktadır.
Parada sahtecilik suçunun işlenmesi halinde görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesidir. Ancak paranın sahte olduğunu bilmesine karşın kabul eden kişi Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanır.
Stj. Av. Batuhan BELKAN